27 Ekim 2009 Salı
Kızımı Çok Özlüyorum.
Bi yandan hazırlanıyorum,bir yandan bacaklarıma yapışan küçük hanıma laf anlatmaya çalışıyorum, sarılıyorum , seviyorum.”canım kızım ,tatlım benim ben seni çok seviyorum, şimdi gidiyorum ama akşam hemen gelecem seninle oyun oynicaz,düğme oynicaz (buaralar çoğunlukla oynadığımız oyun; düğme kutusundaki tüm düğmeleri boşaltmak,renklerine göre gruplandırmak,düğmelerle şekiller yapmak)
Tabi ne kadar konuşursam nafile. Kıyameti koparıyor irem ,”gitme noluy” diye.Dedesi geliyor onu almaya her sabah .Beraber hazırlanıyoruz ve aşağı iniyoruz. İrem’in gözü sürekli bende biryandan ağlıyor biryandan “bebabey gidelim anne, beni de götür işe, bıbakma beni” diyor.
Sarılıyorum ,öpüyorum,öpüyorum ama sonuçta gözyaşlarımı içime akıta akıta onu bırakıyorum gidiyorum.ve düşünüyorum ne kadar kötü bir anneyim .kızım bu kadar yalvarıyorken gitme diye nasıl bırakabiliyorum değer mi 2 günlük dünyada onu bu kadar ağlatmaya.Tüm bu düşünceler beynimi kemire kemire geliyorum işe.
Onu çok seviyorum , onun için her şeyin en iyisini yaparım,her şey onun için derken farkında olmadan kızımın kalbinde derin yaralar açmaktan çok korkuyorum.
Kafamın içinde “acabalar, neyapabilirimler ” dolaşıp duruyor.Bir sürü cevapsız sorunun,soru işaretlerinin içinde kalakalıyorum. İnş. Tüm bu yaşadıklarımız geçici bir süreçtir. Ne yazık ki dua etmekten, kızım için üzülmekten başka bişey yapamıyorum.
22 Ekim 2009 Perşembe
Ballı Meyve Salatası

Bu aralar biraz hasta olduğu için iştahı çok kapalıydı minik kızımın.Ama onun için yaptığım ballı meyve salatasının hepsini yedi .O yedikçe bende mutlu oldum. Annelik bu işte.Ağzına aldığı her kaşıkta duyduğum mutluluğu hiçbirşeye değişmem..
Ballı Meyva Salatamızın tarifine gelince çok basit...
1/2 mandalina
1/4 elma
1/2 muz
2 tatlı kaşığı bal
meyveler minik minik doğranıp bal ile karıştırılır.Ve afiyetle yedirilir.
Naz İrem'in çiftliği.
Bebişim ve bebişleri::))

18 Ekim 2009 Pazar
Tubalardayız.



Babacıımın ve esranın doğum gününü kutladık.Eğlenceli bir akşam geçirdik. Ama malesef gece öle geçmedi .Kızımcım sabaha kadar ateşler içinde kıvranıp durdu. Ne o uyudu ne de beni uyuttu. Ertesi gün doğam amcama geçtik hep beraber .Kızımcımla uğraşmaktan resim çekmeye fırsatım olmadı. Tabi bu gibi durumlarda napıyoruz .Aslıhan ablanın linkine başvuruyoruz::))
http://yesillikgerek.blogspot.com/2009/10/istanbulun-icinde-bu-kadar-yesil-olur.html
14 Ekim 2009 Çarşamba
Dolphinarium'a Gittik.
Gösteri beyaz kocaman bir balinanın havuza gelmesiyle başladı.Dans etti,şarkı söyledi,resim yaptı,el salladı ve gitti .Onun ardından yine kocaman bir mors geldi ve o da aynı şekilde dans etti ve şarkı söyledi.Daha önce morsa benzeyen bişey görmeyen naz tabi bu hayvandan bişi anlamadı::)
Daha sonrada 2 yunus geldi.Onların gösterisi küçük hanımı bayağ heyecanlandırdı.Onlar yükseklere hopladıkça naz uuuuu deyip kıkır kıkır güldü.Onun mutlu olması benide çok mutlu etti.
Beyaz Balina resim yapıyor.