27 Aralık 2010 Pazartesi

Yumurta Kutusundan Kapı Süsü


Basit bir yumurta kutusu işte . Ama ortaya çıkan şeyi biz çok sevdik.
Aldık kutuyu elimize ,başladık kesmeye..






İrem hanım baktı bu kutuyu kesmek gerçekten zor. Görevi anneye teslim etti. Ve annesinin isteği üzerine düz beyaz bir kağıdı kıpkırmızı boyadı..
Bu arada yumurta kutusu da yaprak şeklinde kesilerek , hazırlandı.


İrem'in boyadığı kırmızı kağıdı rulo şeklinde sarıp , küçük küçük kestik. Ve bu parçaları irem , içine yapıştırıcı sürdüğü yaprakların orta yerine koydu.










Bu şekilde bile çok hoşumuza giden çakma güllerimizi , selpak kağıdı rulosundan kestiğimiz kartona yapıştırdık . İçinede bir tane prenses resmi koyduk. Ve irem hanımın odasının kapısına biz bunu çok yakıştırdık..









Mandala


Basit mandalalar boyuyoruz arada naz irem'le ..Onun şekilleri birbirinden rahatça ayırt etmesi çok hoşuma gidiyor. Bir süre sonra mandala 'laları zorlaştırmalıyım.


Mandala nedir?

Mandala hemen hemen daire veya merkez anlamına gelir. Belirgin bir şekilde duran merkez noktası etrafına şekiller ve desenler yerleştirilmiştir. Mandala, boyama yoluyla insanı sakinliğe ulaştırır, rahatlatan bir etki yapar. Günümüzde çocuklardan birçok şey bekleyerek onları çeşitli stres faktörleriyle karşı karşıya getiriyoruz. Hafif bir klasik müzik eşliğinde boyanan “Mandala” sonunda çocukların stresleriyle kolaylıkla mücadele edebildikleri, sakinlik ve soğukkanlılık kazandıkları görülmüştür. Mandala çalışmasından sonra çocukların, grup çalışmalarında, gruba uyum sağlamalarında ve dinleme becerilerinde olumlu etkiler görülür. Ayrıca Mandala çocukların kendi yaratıcılıklarını keşfetmelerine yardımcı olurken, dikkat sürelerinin de uzamasını sağlar.

Çocuğa etkisi nedir?

Günümüzde çocuklardan bir çok şey yapmasını isteyerek onları çeşitli stres faktörüyle karşı karşıya getiriyoruz. İşte bu noktada çocuklara “Ben senin için şu an buradayım ve seninle güzel bir şeyler yapmak istiyorum” demekten daha güzel bir şey düşünülemez. Mandala boyamak yoluyla sakinliğe ulaştırır, rahatlatan bir etki yapar. Bu çalışmadan sonra grup çalışmasında, uyum sağlamada olumlu etkiler görülür. Çocukların stresi azalır, çocuklar daha uyumlu hale gelirler. Mandala çalışması dıştan içe veya içten dışa boyanır. Önemli olan sırayı bozmamaktır.
(Alıntıdır.)









24 Aralık 2010 Cuma

Yerli Malı Haftası vardı dimi:)


Yerli Malı haftasıymış bu hafta, unutmuşuz biz bu haftaları yahu.. İrem'in sayesinde tekrar hatırladık. Öğretmenleri meyva istemiş herbirinden , özenle hazırlayıp koyduk çantasına.
Meyva salatası yapmışlar hep birlikte, pek neşeli anlattı akşam. Aman dilimi ısırayım buaralar pek iyi okula giderken..Alıştı mı ne ??



10 Aralık 2010 Cuma

Bir prensese cadı şapkası ne kadar yakışır???



Boyadı , kesti , yapıştırdı ve benim melek kızım kendine bir cadı şapkası yaptı ::))





8 Aralık 2010 Çarşamba

Kefirim Büyüyor..


Uzuuun bir süredir kefir tanesi arıyordum ,aradığım kefir taneleri ayağıma kadar geldi. İşyerinden bir arkadaş getirdi şirkete .Önce 2 haftaya yakın işyerinde mayaladık ve kefir taneleri büyünce bende bir parça aldım kendime.
Şimdi benim kefir tanelerim de büyüyor. Çok tatlılar çoook::))
İrem'ede hergün az da olsa içirmeye çalışıyorum, onlarca faydası olan bu içeceği içtikçe de nasıl mutlu oluyorum anlatamam.
Kefir mayalamanın da şartları var tabi. Asla metale değmemesi gerekiyor. Kefir tanelerinin üstüne kaynatılmış inek sütü (marketten aldığım kutu sütü kullanıyorum ben) ilave ediyoruz. Ve 18-24 saat arası oda sıcaklığında ışık görmeyen bir yerde bekletiyoruz. Daha sonra plastik süzgeçte süzüp ,kefir tanelerini kavanoza koyup aynı işlemi tekrarlıyoruz..Ve kefirimizi afiyetle içiyoruz , içiriyoruz...

5 Aralık 2010 Pazar

Ayakkabı Kutusundan Akvaryum...


Olur da bir aktivite de kullanırız diye atmaya kıyamadığım ayakkabı kutusundan yaptığımız çalışma harika oldu ..
Kutunun içini irem hanım bir güzel boyadı önce .Ve bir gece kurumasını bekledik..Daha sonra boyama kitaplarından kestiğimiz irem'in boyadığı deniz canlılarını yapıştırdık kutunun içine.Bir kaç tanesinide iple sarkıttık yukarıdan..Zemin kısmına deniz kabuğu resmini ve taşlarımızı da yapıştırdık..
Ve biz bu çalışmaya bayıldık..Akvaryum gibi salonumuzun başköşesine koyduk:)




4 Aralık 2010 Cumartesi

Çok çalıştık çoook..




Bu cumartesi kızımda çalıştı benim işyerimde..

En azından bazı cumartesileri birlikte olmak adına onuda getiriyorum işyerime. Onu iş yerinde eğlendirmek o kadar kolay olmasa da ve hatta odam da bulunan 2 sandalyeyi birleştirerek hazırladığım yatakta irem hanım rahat uyuyamasa da biz memnunuz bu durumdan , birlikte oluyoruz ya bu her türlü zorluğa değer..
Bu sefer işyerinde en kolay ve bolca bulabileceğimiz selpak havlu rulolarını kullandık..












29 Kasım 2010 Pazartesi

2 boyutlu hayvanatlarımız::))


Kendi hayvanat bahçemizi yaptık bizde , resimde görüldüğü gibi yapılışı da oldukça basit ve zevkli...


(Aşağıdaki resimde kapluşumuzun kalıbı.Bu mantıkla örnekleri artırabiliriz.)

28 Kasım 2010 Pazar

Mihrabatta bir akşam üstü....


Pazar günü havanın güzelliğini fırsat bilip bir akşam üstü yürüyüşü için mihrabat korusundaydık.. Manzara muhteşem , güzel fotoğraflar çekilebiliyor..Tabi havanın çabuk karardığını da hesaba katarak daha erken vakitlerde gelmek lazım ::)))











25 Kasım 2010 Perşembe

Alışmasını beklemeli mi yoksa bu işi ertelemeli mi????


Her sabah istemediği halde kreşe götürmek mi yoksa bir uyumsuzluk sorunu olduğuna kanaat getirip bu işi ertelemek mi doğru olan.. Ne yapacağımı bilemez durumdayım şuanda..
4 yıldır onunla ilgili bir konuda bukadar kararsız kalmışmıydım hatırlamıyorum..
Okula başlamayı canı gönülden isteyen ve hatta ilk ay hiç sorun çıkarmadan giden irem yok şimdi karşımda...
"Tüm ağlamaları size , siz gidince sorun yok , sınıfta gayet iyi" diyen öğretmeni haklı mı bu şekilde düşünmesinde bilemiyorum... Ama nedense iç seslerimden biri , ağlıyorsa sorun var diyor. Bu iş zorla olmamalı diyor , irem kendi istemeli belki biraz daha zamanı var diyor , yaşı 3,5 olan ve yaşıtlarıyla oynamaktan son derece zevk alan bir çocuğun her sabah okula gitmemek için bu şekilde tepki vermesinin altında yatan geçerli bir neden olmalı diyor...
Ama diğer iç sesim ise okula gitmesini , alışmasını çok istiyor , belki biraz daha beklemelisin diyor. 3 hafta içinde alışabileceğini söylüyor ve algısı bu kadar yüksek bir çocuğun evde geçireceği saatlerin boş ve ölü saatler olduğunu söylüyor...
Sonuç olarak ne yapacağımı bilmez haldeyim..
Ağlaya ağlaya kreşe alışmasını beklemeli mi , yoksa bu işi bir süre daha ertelemeli mi ????????

22 Kasım 2010 Pazartesi

Darıca Hayvanat Bahçesindeyiz...

Bayramın son günü Darıca Hayvanat bahçesindeydik.. Ve Allah'tan bu fotolar silinen diğer fotolarımızın içinde değildi::)))
Yaklaşık 5 saate yakın gezdik, düşündüğümüzden de büyükmüş..
Çocukların zevkle dolaşacağı ,sevimli ve vahşi hayvanları yakından görebileceği , oyun parkların , cafelerin olduğu , hediyelik eşyaların alınabileceği güzel bir yer..
Tavsiye ederiz.....





















Fotosuz bir posttan post olur mu ??

Bayramla ilgili ne çok fotoğraf var dı elimde , ne çok değerliydi hepsi benim için, ne kadar da özenle, sevinçle çekmiştim hepsini oysa ki ..
Gezdiklerimiz , gördüklerimiz , yaptıklarımız , yediklerimiz , dokunduklarımız , sevdiklerimiz , mutluluklarımız... bi dolu fotoğraf kayboldu gitti bilgisayardan malesef..
Sildik mi , silindi mi , yoksa hiç olmamışmıydı ne oldu anlamadık, bir sürü kurtarma programı da işe yaramadı malesef..
"Canımız sağolsun " dese de eşim , fotoğrafa ve fotoğraf çekmeye aşırı meraklı ben , öle düşünemiyorum malesef ..
Napiiym sanki fotoğraf çekmeyince , yaşadığımız güzel anıları saklamayınca anlamı yok gibi geliyor bana. ::)))
Yani şimdi biz tüm bayram boyunca trakyayı dolaşırken , o bahçelerde gezerken her çiçeğin yanında , ağaçlardan ayva toplarken , inekler yanımızda sağılırken , kuzinede börekler yapılırken boşuna mı poz verdik her bişeyin yanında ve benim prensesim avluda çılgınlar gibi bisiklet sürerken , nenesiyle sarmaş dolaş öpüşüp koklaşırken boşunamı gülümsedi fotoğraf makinesine ...
ooof oooff napalım canımız sağolsun :( hüngürt haşırt

10 Kasım 2010 Çarşamba

Naz İrem'den İnciler



Naz İrem ile bir akşam gün içersinde ne yaptığı ile ilgili muhabbet ediyoruz.."Annecim

biliyomusun dedem bugün kola içti"dedi bana. "Sen de içtin mi peki" dedim. Kola içmesinin

yasak olduğunu da bildiği için şu cevabı verdi."ay valla bana sorma annecim , ne yaptığımı

söylersem kızabilirsin."









---Naz irem'le markette dolaşıyoruz. Bayram şekerlerinin olduğu tarafa yönelip şekerlerden bir tane aldı ve "annecim bi tane alabiliimiyim" dedi.







Evde birsürü şeker olduğundan ve irem'in aldığı o bir şekeride kasadan geçirmeye üşendiğimden "annecim o şekerlerden evde çok var hemde 1 taneyi kasadan geçiremeyiz şimdi almayalım"dedim..İrem "tamam ozaman" dedi. Ve şekerlerin olduğu yere doğru gitti. Şekeri geri bırakacağını düşünürken 2 avuç dolusu şeker aldı ve yanıma gelerek "şimdi alabiliimiyim annecim bak çok oldu"dedi::)))








--- Naz İrem'in sınıfında Ramazan diye bir çocuk vardı ,okulda fazla saldırgan ve yaramaz olduğundan dolayı ailesi bir müddet onu okuldan almaya karar vermişti. Bir akşam naz irem'le sınıfındaki arkadaşlarından bahsederken irem , ramazan'ı hatırladı yine "aaatık yamazan gelmicek mi annecim " dedi. Bende onun okulda biraz yaramazlık yaptığını ve uslanana kadar annesinin ramazanı okula göndermiyeceğini anlattım irem'e.


Ve bunu anlatırkende zaten okula gitmek istemeyen irem'in bu konuyu kendi lehine kullanıp kullanmayacağını düşünmüştüm ki irem'den cevap geldi " Keşke bende çok yayamaz bii kız olsaadım , arkadaşlayıma vuusaydım, sende bana ceza veeeseydin , okula göndeeemesediin dimi annecim::))))




---Bir akşam Esra teyzesi ile beraber sofra hazırlıyor irem hanım. Sena teyzesinin oturma odasında oturduğunu görünce yanına gidiyor ve "neden oturuyosun kalk sende yardım et , iş yap" diye azarlıyor teyzesini:) Daha sonra Senanın'da kalkıp onlara yardım ettiğini görünce Esra teyzesine şöyle fısıldıyor: " bak bak nasıl akıllı , kalktı hemen"






---Gece yatakta babasıyla ortamıza girmiş uyumaya çalışıyor irem hanım. Tabi kendisi uyumaya çalışma esnasında fazla deli yattığı için ayaklarını başımın üstüne koyuyor rahat edemiyor , başını omzuma koyuyor rahat edemiyor , ters yatıyor rahat edemiyor ve bana dönüp " bu hiç adil değil , yahat yatamıyoyum " diyor.