31 Aralık 2009 Perşembe

Minik Tavşanımın Kaplanbaa Sevgisi




Akşam Çaya gittiğimiz arkadaşın evinde balıkları , kaplumbağaları görünce dururmu hiç naz irem.Tek tek aldı kaplumbağaları eline sevdi,okşadı,öptü,"Annecim kaplanbaalar çok tatlı dimi baksana " deyip durdu. Sana da alalımmı dediğimizde ise "alın ama pembe olsun" dedi::)) .Kız çoçuğundanda başka bir cevap beklenmezdi zaten:)




21 Aralık 2009 Pazartesi

Naz Hanım'ın Misafirleri...

Dekorasyonunu tamamladığımız odasını gelenlere göstermekten büyük gurur duyuyor irem.Misafirlerimiz "aaayyy odan çok güzelmiş naz irem " dedikçe irem bi kabarıyor,bi kabarıyor .ölüyoruz gülmekten çok saçı varmış gibi şööle bi sallıyo saçlarını o esnada ,yürüyüşü değişiyor,birden kırıtmaya başlıyor.Bu güzel olandan anlama ,güzel olanla övünme ,kendini beyenme ,eda ,cilve ,naz gibi olaylar demekki bayanlarda daha çocukluktan başlıyor.Genlerle alakalı yani bizle değil::))


Haftasonuda babam ve kızlar bizdeydi. Naz İrem oynamalara doyamadı teyzeleriyle,dedesi ve abisiyle.


Çok keyifli bir haftasonu geçirdik kızımla beraber....

Önce Tuba teyzesinin hediyesi ork'la karşılıklı döktürdüler...



Dur güzel kızım diye diye önce teyzesine




sonrada bebeğine bi güzel makyaj yaptı::))




ailece bir pazar kahvaltısı...

İlk Öğretmenimiz...


Kızım bir nevi özel ders almaya başladı:::)))
Bir ana okulu öğretmeni ablamızla anlaştık.Bundan sonra fırsat buldukça kendisiyle buluşacaz.Naz irem ve arkadaşlarına kendi yaş gruplarına uygun eğitici oyunlar oynatacak ,gelişmelerini takip edecek.


İlk buluşmamızı gerçekleştirdik bu haftasonu.Naz hanım bir öğretmeninin olmasından çok memnun oldu. Ve öğretmeninin söylediklerini yanlışsız bir şekilde sonuna kadar yaptı. 1 saate yakın birebir çalıştılar.Tabi sonlara doğru haklı olarak biraz sıkıldı.Ve yanıma sokuldu:)Öğretmenimiz çalışma esnasında odada bulunmamamız gerektiğini sölesede biz meraklı anneler rahat dururmuyuz.Çoçuklardan çok ilgiliydik oyunlara.

Çay faslından sonrada 2 arkadaş beraber devam ettiler oyuna.Kevser irem'den 6 ay küçük.Yaşları birbirine çok yakın olduğundan doğduklarından beri pek anlaşamasalarda sanırım ilerde iyi arkadaş olacaklar.En azından biz öyle umuyoruz.Şimdilik naz hanım 7 yaş üstü arkadaşlarıyla daha iyi anlaşıyor.



12 Aralık 2009 Cumartesi

Sonunda Kızımda Aşılandı...

En başından beri şiddetle karşı çıkıyordum bu aşı olayına.Kaçabildiğim kadar kaçıyordum.Okula gitmiyor,kreşe gitmiyor,havalar soğuk dışarı çıkmıyor ... gibi çeşitli bahanelerle konuyu kapatıyordum ama malesef dayanamadık babacığın ısrarlarına ve dokdok teyzeside onayı verince yapacak bişi kalmadı.

Ama son ana kadarda sormadığım insan,konuyla ilgili bakmadığım site kalmadı,evet bir doktor için yaptırın demek zor bir karar ama yinede kızdım bu kadar kafamızı karıştıran,bizi böyle kararsız bırakan doktorlara.

Araştır,et , düşün ,taşın birazda kaşındıkdıktan sonra en kötü karar kararsızlıktan iyidir dedik vee

kızımcım 3 hafta arayla 2 doz halinde oldu domuz gribi aşısını. Ağrı ,ateş vs ...herhangibir yan etkisi olmadı şimdilik. İnşallah hiçbirzamanda bişi olmaz.

Amaa şimdide içim çok rahat ,her geçen gün salgının arttığına dair haberleride okuyuncada iyiki diyorum iyiki yaptırmışız. Korusun Allahım minik kızımızı inş. Önce tedbir sonra takdir...........

25 Kasım 2009 Çarşamba

Hayat Bir Oyun...(Naz İrem 31 aylık)


(Resimleri büyütmek için üzerlerine tıklayabilirsiniz.)





Güzel kızım,minik meleğim 31 aylık oldu.Bıcır bıcır,kıpır kıpır çoook tatlı bişey oldu.Allahım onu başımızdan,yanımızdan eksik etmesin.Allahım onu korusun.Bu aralar grip yüzünden ölen çoçuklarıda görünce fazla hassas oldum sanırım.Ve tabi irem'i az görüyor olmam ve onu çok ama çok özlüyor olmamında etkisi olabilir.Akşamlarımı sadece onunla oynayarak geçirmeye çalışsamda devam eden bir hayat var ve yapılması gerekenler hiç bitmiyor.Bende kızımcımın dışındaki çoğu şeyi ya es geçiyorum ya da pratik bir yolunu tutturdum gidiyorum.



Akşamları bize kalan kısıtlı zaman dilimindede kızımcımla oyunlar oynuyoruz,resimler yapıyoruz,boyama yapıyoruz,,kitap okuyoruz,naz iremin parçaladığı amerikan servisimden arta kalan uzun çubuklarla yerde aklımıza gelen şekilleri yapıyoruz,doktorculuk , kuaförcülük :) oynuyoruz , lastik tokaları ,mandalları ve düğmeleri renklerine göre ayırıyoruz,bu arada irem bazı renkleri (sarı,yeşil,pembe,mavi,beyaz,kırmızı,turuncu) öğrenmiş durumda.



Ve tabi naz hanımın her akşam gelinlik giyme merasimi oluyor.Tuba teyzesinin düğününde birkere giydiği daha sonrasında da hiç giyme fırsatı olmadığı için gelinliğini naz hanıma her istediğinde (yani her akşam) giydiriyorum ki hevesini alsın.Zira şuanda gelinlik poposunun üstüne çıkmış durumda .Bir daha giyebileceğini sanmam.:)

27 Ekim 2009 Salı

Kızımı Çok Özlüyorum.

Her sabah işe gitmek işkence oldu bana bu günlerde.2,5 yaş sendromu mu yoksa büyüdükçe aklı başına mı geliyor bilemem ama irem çok değişti. Yakın zamana kadar sabahları dedesiyle arkamdan el sallayan biran önce parka gitmeye çalışan o küçük kız gitti , yerine geceleri bile onu bırakıp gideceğimi düşünen sürekli korku halinde olan ,kendi yatağında bile kesinlikle yatmayan bi kız geldi.Her zaman görüştüğümüz, sürekli oynadığı arkadaşlarının yanında bile bensiz duramaz oldu. Her sabah kavga gürültü çıkıyoruz evden. Yataktan başımı kaldırdığım an hemen gözünü açıyor irem’de. Ve başlıyor konuşmaya “canım annecim,güzel annecim işemi gidecen,gitme noluy bıbakma beni,ben seni istiyom mamammı.”

Bi yandan hazırlanıyorum,bir yandan bacaklarıma yapışan küçük hanıma laf anlatmaya çalışıyorum, sarılıyorum , seviyorum.”canım kızım ,tatlım benim ben seni çok seviyorum, şimdi gidiyorum ama akşam hemen gelecem seninle oyun oynicaz,düğme oynicaz (buaralar çoğunlukla oynadığımız oyun; düğme kutusundaki tüm düğmeleri boşaltmak,renklerine göre gruplandırmak,düğmelerle şekiller yapmak)

Tabi ne kadar konuşursam nafile. Kıyameti koparıyor irem ,”gitme noluy” diye.Dedesi geliyor onu almaya her sabah .Beraber hazırlanıyoruz ve aşağı iniyoruz. İrem’in gözü sürekli bende biryandan ağlıyor biryandan “bebabey gidelim anne, beni de götür işe, bıbakma beni” diyor.

Sarılıyorum ,öpüyorum,öpüyorum ama sonuçta gözyaşlarımı içime akıta akıta onu bırakıyorum gidiyorum.ve düşünüyorum ne kadar kötü bir anneyim .kızım bu kadar yalvarıyorken gitme diye nasıl bırakabiliyorum değer mi 2 günlük dünyada onu bu kadar ağlatmaya.Tüm bu düşünceler beynimi kemire kemire geliyorum işe.

Onu çok seviyorum , onun için her şeyin en iyisini yaparım,her şey onun için derken farkında olmadan kızımın kalbinde derin yaralar açmaktan çok korkuyorum.

Kafamın içinde “acabalar, neyapabilirimler ” dolaşıp duruyor.Bir sürü cevapsız sorunun,soru işaretlerinin içinde kalakalıyorum. İnş. Tüm bu yaşadıklarımız geçici bir süreçtir. Ne yazık ki dua etmekten, kızım için üzülmekten başka bişey yapamıyorum.

22 Ekim 2009 Perşembe

Ballı Meyve Salatası

DSCN5061




Bu aralar biraz hasta olduğu için iştahı çok kapalıydı minik kızımın.Ama onun için yaptığım ballı meyve salatasının hepsini yedi .O yedikçe bende mutlu oldum. Annelik bu işte.Ağzına aldığı her kaşıkta duyduğum mutluluğu hiçbirşeye değişmem..

Ballı Meyva Salatamızın tarifine gelince çok basit...



1/2 mandalina

1/4 elma

1/2 muz

2 tatlı kaşığı bal



meyveler minik minik doğranıp bal ile karıştırılır.Ve afiyetle yedirilir.


DSCN5062




DSCN5070
Naz İrem'in çiftliği.
DSCN5066



Bebişim ve bebişleri::))


DSCN5064

18 Ekim 2009 Pazar

Tubalardayız.

DSCN5029
DSCN5031
DSCN5034



DSCN5039


Babacıımın ve esranın doğum gününü kutladık.Eğlenceli bir akşam geçirdik. Ama malesef gece öle geçmedi .Kızımcım sabaha kadar ateşler içinde kıvranıp durdu. Ne o uyudu ne de beni uyuttu. Ertesi gün doğam amcama geçtik hep beraber .Kızımcımla uğraşmaktan resim çekmeye fırsatım olmadı. Tabi bu gibi durumlarda napıyoruz .Aslıhan ablanın linkine başvuruyoruz::))

http://yesillikgerek.blogspot.com/2009/10/istanbulun-icinde-bu-kadar-yesil-olur.html

14 Ekim 2009 Çarşamba

Dolphinarium'a Gittik.


Haftasonu İrem'i yunus gösterisine götürdük.Salona girene kadar yuyuslar nerde diyip durdu.Daha sonra salonda stratejik bir nokta gözümüze kestirdik ve oturduk.

Gösteri beyaz kocaman bir balinanın havuza gelmesiyle başladı.Dans etti,şarkı söyledi,resim yaptı,el salladı ve gitti .Onun ardından yine kocaman bir mors geldi ve o da aynı şekilde dans etti ve şarkı söyledi.Daha önce morsa benzeyen bişey görmeyen naz tabi bu hayvandan bişi anlamadı::)

Daha sonrada 2 yunus geldi.Onların gösterisi küçük hanımı bayağ heyecanlandırdı.Onlar yükseklere hopladıkça naz uuuuu deyip kıkır kıkır güldü.Onun mutlu olması benide çok mutlu etti.



Beyaz Balina resim yapıyor.








Yunusların gösterisi harikaydı.







Yunuslarla Sörf




























İlgili aramalar: hayvan - yunus gösterisi - yunus - gösteri - naz - irem




























İlgili aramalar: hayvan - mors gösterisi - mors - naz - irem




























İlgili aramalar: hayvan - harika yunuslar - naz - irem - yunus

13 Ekim 2009 Salı

Kızımcımın Halleri::))




Prenses süslendi püslendi .hadi beni yesim çek dedi.




naz hanım kağıt üzerinde çizim yapıyor



kağıtlar yetmiyor yanağına geçiyor::)