27 Mart 2012 Salı

6 Mart 2012 Salı

Bu ne sevgi aahhh..



Berra'ya hamileyken fazla birşey hissetmemiştim ben. Tamam hamileydim ve bizde istemiştik bu çocuğu .ama daha çok irem'e kardeş olsun diye istedik sanırım.
Maksat o yanlız büyümesin idi.
Hamileliğimin sonuna kadar da böyle devam etti. Fazla özenemedim irem'de ki gibi nedense. Fazla heyecan yapmadım.
Benim için öncelik hep iremdi hayatımda. onun gibi hiçbir çocuğu sevemem sandım.Ona sarıldığım gibi sarılamam. Ona hissettiklerimi hissedemem sandım.
Kardeşi olsada irem'e olan ilgim azalmicak , zamanımın büyük bir çoğunluğunu onunla geçirecem dedim hep.
Ta ki o hastane odasında berra'yı kucağıma verdikleri o an. o emdikçe sevgiside büyüdü , büyüdü içimde.Ve şimdi her hareketinde,her gelişiminde , acıktığında deli gibi heryere her saldırdığında ,önüne gelen herşeyi emmeye çalışmasında , emerken göz göze geldiğimiz her dakikada , karşısındaki insan konuştuğunda ağzını aça aça gülmesine , kıkırdamasına içim eriyor benimde, bayılıyorum onu izlemeye , onunla konuşmaya ,her hareketini gözlemlemeye..
Ve işte şimdi daha iyi anlıyorum bir annenin tüm çocuklarını eşit ve kocaman bir sevgiyle nasıl sevebileceğini .
İrem'in bebekliğinde sanırım sevgimin yanında kaygı ve endişelerimde vardı.Berra'da sevmeyide öğrendim ,daha rahatım her konuda.Bu rahatlık ve iç huzur bebeğe de geçiyor olmalı ki , sürekli gülen,neşeli bir bebek var şimdi elimizde. Üstünün , başının daha çabuk değişiyor olması , banyosunun ve bakımlarının daha kolay ve hızlı olması , ağlama
nedenlerinin hemen bulunuyor olması bebeğide rahatlatıyor tabi ki..
İki çocuk tabiki zor.Ve bu zorluklar başlıbaşına bir post konusu olmalı::))
ama yinede ben derim ki 2. çocukta daha iyi anlaşılıyor annelik
ve yaşanması gereken bir duygu bu kardeşlik.