16 Aralık 2011 Cuma

Merhaba Yeni Yaşam::))


Uzun bir aradan sonra , yoğun geçen günlerimin arasında minicik bir vakit bulup oturabildim bilgisayarın başına.
Bundan sonra da sanırım bu yoğunluk devam edecek::))



İki çocuk annesi olmak zor olsa da güzel bir duygu.
İrem en başından beri istiyordu bir kardeşi olmasını. Hamileliğim boyunca biz de çok konuştuk, herşeyi anlattık, kardeşi olunca nasıl abla olması gerektiğini, kardeşinin nasıl geleceğini , hastaneye gideceğimizi , onun kardeşini ve beni ziyarete geleceğini ....
Bu nedenle herşeye hazırdı , ters tepki vermedi hiçbirşeye..
Ve kardeşi eve geldiğinden bugüne kadar da beklediğimizden çok daha iyiydi ona karşı ..hep böyle devam eder inş. Onunla ilgilenemediğimde bana karşı hep anlayışlı ve kardeşine karşı da herzaman sevecen olur şimdi olduğu gibi...





5 Aralık 2011 Pazartesi

Minik Misafirimiz nihayet geldi::))



Naz irem'in kardeşi , minik kızımız Berra Zeynep biraz nazlansa da 01.12.2011 perşembe sabahı saat:9.10 da dünyaya gözlerini açtı..






23 Ekim 2011 Pazar

" Motor " kelimesinin bana ettiği....


Kafasına takılmış gece gece küçük hanımın .."Hiç anlamıyorum anne " dedi.."çamaşır makinası çamaşırları sadece döndürüyo , nasıl temizlemiş oluyor"
Başladım bende bilmiş bilmiş anlatmaya."bak annecim makinanın içine çamaşırları koyuyoruz ,kapağını kapatıp, düğmelerle programı ayarlıyoruz ya makinanın içi su doluyor ,deterjanlı su ile dönmeye başlıyor , Döne döne çamaşırlar kenara iyice yapışıyor , bu hareket çamaşırların kenarlara iyice itilmesini sağlıyor , kenarlara yapışan çamaşırlar o minik deliklerden çıkamıyor ama üzerindeki lekeler deliklerden akıp gidiyor......." Tabi karşılıklı soru cevap şeklinde giden bu konuşmamız 10 dk yı geçti ..
Yine de küçük hanımı ikna edemedim ki o esnada odaya giren babasına da aynı soruyu sordu..
" makinanın içinde motor var kızım , o döndürüyor makinayı , çamaşırlarda temizlenmiş oluyor" oldu babasının cevabı da...
Biraz düşündü irem ..
"Hıım ikinizi de dinledim şimdi doğru olanı söylüyoruuuum , babamın ki çok doğruydu" dedi bana.
"Ama annecim bende açıkladım daha uzun bir şekilde , hem farklı bişey de söylemedim ki , neresi yanlıştı"
"Babamın ki daha doğruydu çünkü o motor dedi , sen motor demedin.." ::(((((((



(son fotoğrafta dedesinin ve teyzesinin doomgünüsünü kutlarken görülüyor çokbilmiş hanım)


6 Ekim 2011 Perşembe

Aramızda dargınlık yok , aramızda hey heeey::))




Dün akşam midesi bulanmış nedense..Bu sabah söyledi bana." Akşaam neeedem bulandı aslında anne biliyomusun" dedi."neden söylemedin bana annecim "dedim. "Seni üzmek istemedim" dedi olgun bir kız edasıyla .." kendikendime geçirmeye çalıştım" dedi..Ne yaptıysa artık.::)


Ufak tefek inatlarını ve ağlamalarını saymassak abla havasına girdi sanki bu aralar iyice...




Büyüyor benim kızım , sınıfta arkadaşlarıyla problemleri bile oluyor , bilmiş bilmiş anlatıyor yemekte bize ve ne yapabilirim diye soruyor::)



Gecenin bir yarısı ya da sabahları yanağımı okşamasıyla uyanıyorum genelde..

Bu gece saat üçte sana bir kalp resmi çizecem dedi bana uykulu uykulu yatakta..İçine de çiçek resmi yapıp seni seviyorum yazacakmış..




Bu sene okulun tam gün olmasından ötürü erken yatma problemimiz var sadece. Neyse ki yorgun olduğundan 9.15 te yatağa girmeye de itiraz etmiyor irem. Ve hikayeler eşliğinde 9.30 ta uyumuş oluyor..Düşündüğüm kadar zor olmadı bu sene okul başlangıcı , çok çabuk adapte oldu irem.
Sanırım hayatımızdaki değişikliklere alışmak , öncesinde kafada kurmaktan daha zor değil..

12 Eylül 2011 Pazartesi

Dört Element

Naz İrem'e daha önce alıp bu hafta verdiğim kitaplardan bu da::))
Ateş , toprak , su ve havanın çeşitli örneklerle keşfedildiği , bizim için ve doğa için hayati önemlerinin anlatıldığı bir kitap ..Tübitak yayınlarının hastasıyım zaten ben.
Bir ders kitabı niteliğinde olan bu kitabı da çok sevdik...Tavsiye ederiz...

6 Eylül 2011 Salı

Artık 5 yaş sınıfındayız::))

2 aylık uzun bir tatilden sonra irem dün sabah yeniden başladı okuluna. Bir gece önceden nedense onunla beraber bende girdim strese , sanki yeni başlıyormuşuz gibi..
Biz bile 10 günlük tatilden sonra işe başlamakta zorlandıysak , onun okul deyince biraz korkması normaldi tabiki...
İlk haftadan sonra alışacağına emindim ama ben...
Biraz çekinerek girse de okul bahçesine , zorluk çıkarmadan çıktı sınıfına benim güzel kızım..
Geçen dönem öğleden sonrası uyku ve oyun ile geçtiği için yarım gün göndermeyi tercih etmiştim , 5 yaş grubunda dersler artmış , uyku kalkmış , çıkış saati 4 oldu.
Bu da biraz korkuttu beni sanırım , çok yorulacak diye.
Akşam yemeğini yer yemez attı kendini yatağına ..Her gece en az 2 hikaye okutturmadan uyumayan kız , ilk hikayenin yarısında , saat 9:15 te daldı uykuya..
Canım kızım , yorucu bir hayat seni bekliyor::)) Daha şimdiden başladın erken mesailere , okul derslerine ..Umarım azmin , merakın hiç azalmaz , hiç sıkılma emi , yoksa her daim doğru mu yapıyoruz diye düşünen annen iyice vicdan yapacak...Seni çok seviyoruz bebeğim , ilk göz ağrım...
















5 Eylül 2011 Pazartesi

İşte geldik burdayız....













Uzun bir aradan sonra indik sahalara nihayet..





Ramazan , iftarlar , davetler , koşturmacalar , hamilelik bunalımları , bayram hazırlıkları , gezmeler , tozmalar , araya sıkıştırılan kısacık tatiller derken .. yine işimizin başındayız işte.






Ne çabuk geçiyor zaman ..






10 günlük bayram tatilimizde kırklareli , pınarhisar , lüleburgaz , tekirdağ , iğneada arasında geçti. Deniz mevsimini de iğneada ile beraber noktalamış bulunuyoruz..Babamlarla yaptığımız tatilimiz kısacık olsa da çook güzeldi..





26 Temmuz 2011 Salı

23 haftalık olduk:)






Bu hafta itibariyle 23 haftalık oldum. (22+2) Nasıl geçti o kadar hafta ben bile hiç anlamadım ..Bundan sonrasıda aynı rahatlıkla ve hızla geçer inş.







Artık daha iyi hissediyorum minik bezelyenin hareketlerini. Karnımın içinde dört dolanıyor sanki ::))







Karnım yavaş yavaş şiştikçe hamile olduğumun daha bir farkına varmaya başladım :) Aslında hafta hafta yazmak istiyordum bendeki değişiklikleri ama ilk baştan beri hamilelikle ilgili bendeki bu boşvermezlik ve hamileliğe adapte olamama tavrı sanırım buna engel oldu::))
İrem doğduktan birkaç ay sonra blog tutmaya başlamıştım. O hamileliğim ile ilgili de fazla kayıt yok elimde..









Ultrasonda artık resmen bir bebek görüyoruz ellerini , kollarını oynatan, esneyen , başparmağını emen..İrem bile farkedebiliyor artık. Son kontrolde "eline eldiven takmış kardeşim " diye tutturdu , doktoru bile güldürdü..







İrem'in dilinde sürekli kardeşi , o doğunca ne yapacağımızla ilgili hayaller kurup duruyoruz birlikte. Hepimizden daha heyecanlı ..Hareketlerine , konuşmalarına baktıkça çok iyi bir abla olacağını düşünüyorum , yanılmam inş..






İrem , herzaman sakin bir bebekti, tamam arada her çocuk gibi huysuzlukları olsa da genel tabloya baktığımızda beni , bizi fazla yormadı.. Allah' a şükür geçen sene yaşadığımız göz rahatsızlığı dışında başka büyük bir rahatsızlığı da olmadı..Gelecek olan da , ablasına benzer , sağlıkla , mutlulukla kucağımıza alırız inş.






30 Haziran 2011 Perşembe

Kütüphanemizden / Burun

İşyerindeki kütüphanemde 1-2 hafta bekleyenlerden bu kitapta. Alıp alıp işyerinde tutuyorum kitapları hepsini birden vermek istemiyorum irem'e. Anlayacağınız işyerindeki kütüphanemde de bir çocuk kitapları bölümüm var benim:)
Genelde internetten alışveriş yaptığım için yüksek adetlerde alıyorum..Sanki 10-15 kitabı birden verince de onlara gerekli değeri göstermeyecek gibi geliyor bana.
Alma konusunda da kendimi tutamıyorum malesef::)) Bu resmen bir hastalık ::))) Gördüğüm , araştırdığım , büyük oranda beyenilen tüm kitapları almak istiyorum irem'e. Tabi bunun mümkün olmadığını da biliyorum..




Bu kitabı nihayet 3-4 gün önce verdim irem'e. Adına çok güldü , hikayesi oldukça basit , kolay anlaşılır ve ilgi çekici . Resimler çok ilginç . Farklı bir perspektiften çizilmiş. Hepsinin yüzü , gözü kaymış gibi geliyor insana ilk etapta..Klasik rollerin dışına da çıkılmış , anneanne bilgisayar tamir ediyor mesela , baba ütü yapıyor ...


Çok sevdik biz bu kitabı..Resimler üzerine uzun süre konuşulabiliyor . Hikayenin sonu burnumuzu , elimizi , yüzümüzü her sabah güzelce yıkamalıyız ' a varabiliyor..


29 Haziran 2011 Çarşamba

Help Mee:(

Bazı bloglara yorum yazabiliyorken , bazılarına yazamıyorum..
Gmailimi ve blogspot adresimi sorunsuz açıyorum. Ancak takip ettiğim bazı bloglara yorum yazmak istediğimde sorun yaşıyorum. "Yorumlama Biçimi"nde "Google Hesabı"nı seçiyorum, Blogger sayfasına yönlendiriliyorum, burada mail adresim ve şifremi giriyorum, yorum yapmak istediğim sayfada yorumumun ön izlemesi ile "Adsız" olarak karşılaşıyorum. Buna rağmen "gönder" tıklıyorum, yine kendimi blogger sayfasında buluyorum, böylece sürüp gidiyor. Bilgisi olan varmı arkadaşlar , ne yapabilirim::((((

27 Haziran 2011 Pazartesi

Uçurtmam Bulutlardan Yüce::))


Duyduk ki uçurtma şenliği varmış cumartesi günü bizim oralarda. İrem'le hiç uçurtma uçurmadığımızı düşündük biran eşimle. Ve hatta bizde unutmuştuk uçurtma uçurmanın zevkini...



En yükseğe uçurma yarışması bittiğinde biz daha yeni uçurmayı başarmıştık uçurtmamızı. ::))


Ama o yarışma 5 dk daha geç bitseydi dereceye girerdik bence:) 4 makara iple uçurmayı başardığımız uçurtmamız bulutlara değecekti nerdeyse..







Küçükken uçurmuşmuyduk bu kadar yüksekten bir uçurtma , hiç hatırlamadım...


ve o gün irem mi eğlendi , biz mi daha çok eğlendik bilemedik...


19 Haziran 2011 Pazar

İlk Yıl Sonu Müsameremiz:))

Biz bu hafta pek heyecanlıydık .. Düğüne gelin hazırlar gibi hissettim kendimi.. Hazırlıklar ,kuaförler , stüdyolar , irem'in kendikendine yaptığı provalar , danslar ....
Acayip bir duygu işte bu , dışarıdan bakıldığında küçücük bir dans gösterisi belki de, ama her anne için böyledir heralde , hele bi de ilkse daha bir heyecan sarıyor bünyeyi..




















Daha gösteriye ilk çıkan çoçukları görünce doldu benim gözlerim..Onların gösterisine kadar çıkan tüm çocukların herbirini çok güzel , çok rahat izledim. Bizim laleler sınıfı çıkınca irem'den başkasını görmez oldu gözüm , 20 çocuk yoktu sanki sahnede , sadece o vardı benim için , yaptığı dansları , hareketleri haftalardır evde çalışırken görsemde o sahnede daha bir farklı geldi gözüme yaptığı herşey . Sanki birtek o vardı , sanki birtek o tatlıydı:)




















Eşimde video kamera , bende fotoğraf makinası , yanımızda babaanne , arkada teyzeler hep birlikte hop oturup hop kalktık koltuklarımızda..
Bizsiz birşeyler yapıyor olması belki de bizi bukadar heyecanlandıran ...Haftalardır heyecanlanarak çalıştığı kelebek dansını tüm arkadaşlarıyla birlikte sahnede yapıyor olması belki de..
Ve arada bakıp bakıp bize muzipçe gülmesi idi en tatlı olan...



















Benim minik kelebeğim , tatlı prensesim biraz daha büyümüş geldi gözüme..
Hayatı boyunca onun her heyecanında yanında olup , başarılarını görmek en büyük dileğimiz...














14 Haziran 2011 Salı

Yaşasın Kız Egemenliği::)))





















Bu sabah doktor kontrolüm vardı . Veeee bebişin heyecanla beklediğimiz cinsiyetini öğrendiiiiik.

















Büyük olasılıkla " kız " dedi doktor..yani bir açık kapı daha bıraktı , sağlıklı olması tabiki önemli olan..Ama sanırım ben kıza doyamiyacam , hayırlısı olsun , sağlıklı olsun desemde çooook sevindim..3 kız kardeşim var ve kız kardeşin ne kadar önemli olduğunu biliyorum .
Biz en kötü günümüzde hep birlikteydik . Hep destektik birbirimize .Hep bu duyguyu irem'de yaşasın istedim . Bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasınlar . Allah onları bizlerden , bizleri onlardan ayırmasın ama , destek olsunlar birbirlerine en kötü günlerinde , birbirlerinin sırdaşı , dostu olsunlar istedim hep .Bir erkek kardeşim olmadığı için bilemiyorum , erkeklerle de bukadar samimi olunabilir mi , olunur belki de . Ama ben irem'in bir kız kardeşi olmasını çok istedim , Allah' a şükür ..Gönlümüze göre verdi:)










Şimdi sıra isim bulmada . Güzel bir kız ismi arıyoruz efendim bilgilerinize::)))

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Kipatlarımız:)))


Bazı arkadaşlar irem'in kitaplarını yazmamı istemişlerdi benden..Hepsini yazıp , açıklama yapmam imkansız:) Ama en işte beyendiklerimizden birkaçtanesi....



Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız'dan?


Küçüklüğümüzde sıkça okuduğumuz , dinlediğimiz klasikleri irem'e okumayı sevmedim ben hiç. Ne saçma hikayelermiş aslında ..Kurt babanneyi yer , cadı kötülük yapar ,prensesi zehirler , üvey kardeşler arkadan kuyu kazar::)) Hepsi fenalıklarla ve kötü niyetle dolu..
O nedenle bu kitap çok hoşuma gitti. Okurken şefkatle bakıyorsun tüm kurtlara, ritmik ve kafiyeli cümleler de zevkle okutuyor...Her sayfadaki resimler çok tatlı , çok eğlenceli , emek verilmiş , zevkle hazırlanmış , tablo gibi ..

Hikayenin sonunda yavru kurtun avcı için yazdığı nota da bayıldım ben.İrem'in de sevdiği kitaplar arasında .Tavsiye ederiz.












Kütüphanedeki Aslan


Bu kitapta irem'in dinlemekten hoşlandığı kitaplar arasında ama biraz uzun olduğu için sonlara doğru sıkıldığını farkettim. Ve hatta çoğu zaman sonunu dinleyemeden uyumuş oluyor.



Ama konusu , resimleri hoş..


Ve ben bu kitabı her okuyuşumda kütüphaneye gitmek istediğimi farkediyorum:)






Müzisyen İnek Sırma




Bu kitap nedense ilk etapta biraz karışık geldi bana, İrem de sıkılır diye düşünsem de , düşündüğüm gibi olmadı.. Sevdi nedense::)))
Kitabın ana konusu müzik ,bu nedenle de müzik kavramları tanıtılıyor. Senfoni orkestrası , filarmoni orkestrası , müzik topluluğu gibi:)) Belki de irem'in bunları anlayamacağını düşündüm..








Mamutlu Börek


İşte bu kitapta gerçekten zevkle okuduğumuz , irem'in


"Yavru Ahtapot Olmak Çok Zor" kitabından sonra en sevdiklerinden biri sanırım..



Kitapta geçen isimleri sürekli kendi kendine tekrarlayıp gülüyor. Ne düşünüyorsa artık:)


"Yardımlaşma" ve "her işin hakkını verme " güzel bir şekilde anlatılmış..






Karda Ayak İzleri



"Afedersiniz , bu ayak izleri acaba size mi ait" ::))

Malesef çevresindekilerin yargısız infazından kurtulamıyor . Ve en son kurda niyeti bozduruyorlar::))












Böğürtlen Cini ve Sarı Gaga

Biraz uzun olmasının dışında harika bir kitap ..

Yardımlaşmayı , dostluğu , mevsimlere göre değişen hava koşullarını , doğanın değişimini , ağaçların yapraklarını dökmesini , yeşermesini gerek hikayesiyle gerekse de resimleriyle çok güzel anlatıyor...














Kirpi İle Kestane


Kirpi ile kestane'nin yanısıra ormanda yaşayan diğer hayvanları da tanıyıp sevdiğimiz , güzel bir kitap.


Çok akıcı bir hikayesi var..Favorilemiz arasında::))