30 Ocak 2012 Pazartesi

En güzel kahvaltı soframız...

Bu sabah kalktığımda işte bu manzara ile karşılaştım.
Yatağımda minik berra ile uyurken içerden irem'in seslerini duydum."anneciiiim kahvaltı hazıııır , gelebilirsin." Meğer bizim kız bayağ büyümüşte , bana kahvaltı hazırlamış::)) içerik belki ve hatta oldukça sade olsa da benim için çok değerli bir sofra idi bu..Çünkü bir ilk..
En çok güldüğüm olayda sofraya oturduğumda irem'in " annecim tabağına ne koyacaksın ,çok merak ediyorum" cümlesi idi.. "Bende bişeyler hazırlarım şimdi annecim" dedim.
"sen bişeyler yapsanda kahvaltıyı yine ben hazırlamış oluyorum dimi annecim " dedi..
Ne denir ki bu soru karşısında :::))))))

24 Ocak 2012 Salı

Bu ne yaman çelişki::((

Bu Sabah ona , "okulda en çok sevdiğin ders hangisi annecim" dedim.
Başladı saymaya "resim , müzik ,hamur oynama , oyun odası , ebru ,sanat , folkloo :)
"peki sevmediğin birşey var mı" dedim. Ağzından laf alacam ya güyya:)
"eşyalarımı toplamayı ve okula gitmeyi sevmiyorum" dedi. "Okulda sevmediğin bir ders var mı annecim , onu sordum" dedim.
(okula gitmeye meraklı olmadığını ve odasını zar zor topladığını zaten biliyorum::))
"okulda sevmediğim birşey yok ,hepsini seviyorum" dedi.


Neden böyle bu çocuklar anlamıyorum , okulda son derece neşeli , eğlenceli vakitler geçirdiği halde ,arkadaşlarını , derslerini , öğretmenlerini çok sevdiği halde neden yinede evi tercih ederler ve her sabah okula gitmesem olurmu deyip anneyi daha sabahtan üzerler...

Fotoğraflar dönem sonu sınıf gösterisinden..Harikaydı yine hepsi , çok tatlılardı..ve ben ilk defa görüyormuşcasına irem'den gözümü alamadım yine..En güzel o mu yaptı ne::))) Ah bu anne psikolojisi..

16 Ocak 2012 Pazartesi

Beyaz ve Yeşilin Birlikteliği..


Burnumuzun ucu buz kesse de ,

avuçlarımız üşüsede

kış ortasında da sevdik biz botanik parkı..

4 Ocak 2012 Çarşamba

Çok sevmek kıskanmak mıdır herzaman....



Sabah kalkar kalkmaz ilk önce kardeşinin yanına koşuyor irem. Uyusa da uyumasada sarılıp öpüyor defalarca..Okula gidene kadar kucağından düşürmüyor , tüm ikazlarıma rağmen..
İrem'i almaya gittiğimde ise okuluna ,beni görür görmez kardeşini soruyor , onu gördüğünde çok mutlu oluyor , sarılıyor , öpüyor defalarca.."çok özledim seni canım kardeşim" diye diye..
Sürekli kendi kucağında olsun, kendisi sevsin istiyor , bu yüzden evimize bebek sevmeye gelenleride bir güzel sinir ediyor::))



Uzun süre uyumasına dayanamıyor , sürekli uyandı mı diye gidip gidip kontrol ediyor .
Ve uyandığında ise herkesten önce koşup , kucağına almak , sevmek , öpmek istiyor..
Çok fazla müdahele eden , sevmesine , kucağına almasına izin vermeyen bir anne olmak istemiyorum..Kardeşini bukadar sevmesi , benimsemesi çok hoşuma da gidiyor..
Berra doğduğundan beri irem'in onu kıskandığına dair tek bir hareketini sezmesemde özellikle şu yazıyıda okuduktan sonra düşünüyorum bazen kardeşini bukadar sevmesi kıskandığı anlamına gelir mi herzaman.Ufak tefek kıskançlıklar tabi ki olur kardeşler arasında ..belkide olması doğal olanı..İrem'in kardeşine olan sevgisini görenler bu sevginin altında kıskançlık yattığını söyleseler de ben bu sevginin gerçek sevgi olduğuna inanıyorum , inanmak istiyorum::)))