kitap okumayı çok şeviyoyum
ama yemeyi daha çok şeviyoyum
Naz İrem tam 5 aylık oldu.Birhafta önce alttan 2 dişi patladı.Sanırım dişleri çok kaşınıyor.Ne buluyorsa ağzına alıyor.
Ve son günlerde çığlık atmayıda öğrendi.Evde beraberce çığlıklar atıyoruz.
Artık kolayca yatağında sırtüstünden yüzükoyun, yüzükoyun durumdayken sırtüstü dönebiliyor.Ve gördüğü herşeye uzanmaya,tutmaya çalışıyor.Tutabildiklerinide doğru ağıza tabi::)))
Son günlerde oldukça hareketlendi.Yattığı yerden yaklaşık 35-40 derece kalkarak oturmaya çalışıyor.
-Dikkat çekmek için çığlıklar atmaya başladı.
-Elindeki oyuncağını almaya çalıştığımızda buna tepki verdi.
-Yattığı yerden kalkmaya çalıştı.
-Oturma pozisyonunda kafasını daha iyi bir şekilde dengeledi ve dik tuttu.
-Objeleri daha iyi kavradı.Uzakta olanlara ellerini kaldırıp uzanmaya çalıştı.
-Tutabildiği herşeyi ağzına götürmeye çalıştı.
-Elindeki oyuncak düştüğünde eğilip baktı.
-Bol bol ellerini ve ayaklarını emdi.
-Ve alt orta kesici 2 diş çıkardı.
Güzel Kızımız Elif;
Bize bu değerli sitende yer ayırdığın için öncelikle çok teşekkür ederiz.
Değerli kızımız ve oğlumuz Elif ve Yasin
Hamdolsun Rabbimizin inayetiyle dünyaya gelmesine vesile olduğunuz güzeller güzeli, dünya tatlısı torunumuz İrem'i sizlere bağışlayan Allah(c.c) onu sizler için mübarek eyler inş.
Onu veren Allah (c.c ) 'a binlerce şükürler olsun.Yavrunuz hayırlı bir şekilde buluğa erer ve iyiliği ile sizleri rızıklandırır inş.
Bu vesileyle yavrunuz İrem'in hayatı boyunca seccadesi ile barışık saliha bir evlat olması,Rabbimizi ve peygamberimizi canı gönülden sevmesi ve ana babasına itaatkar olması için Yüce Mevlamızdan duacıyız.
Masumiyet hiç bu kadar belli etmemişti kendini.güzellik hiç bu kadar fedakar davranmamıştı bir surete. O kadar maviydi ki gözleri, ancak bu kadar olabilirdi belki gökyüzü, görülmemiş; ve o kadar beyazdı ki teni,nur fışkırtan bir kaynak gibi, el değmemiş, umut dağıtıyordu eşsiz gülüşü , mutlu olmak için en güzel sebepti. Bütün karanlıkları aydınlatıyordu teni, bütün karamsarlıkları. Duru bir nehir gibiydi gözleri, içimize kadar akıyordu engellere hiç aldırmadan ,ve sevgiyle dolduruyordu kalplerimizi; Ama olmalıydı. Bu kadar güzel hayatlardan bu kadar güzel bir hayat doğmalıydı..Bu kadar güzel bir isim ancak böyle bir güzelliğin olmalıydı.. Naz İrem; Her şeye rağmen yaşamak için bir melek olmalıydı yanıbaşımızda. Bir umut doğmalıydı güzellikten... Ve artık vardı, ilah seni yarattı
İlk senin haberini 17 ağustos da aldım doğacağına dair. Ve o günden beri büyük bir heyecanla bekledim seni. Teyze olmama sebep olan ilk varlıktın. Seni ilk gördüğüm an o kadar sevmiştim ve o kadar benimsemiştim ki anne olmadan annelik duygusunu yarı yarıya tatmış gibiydim. Doğduğunda bir ay
yanında kalıp seni tanımaya seni öğrenmeye çalıştım ve bu hiçte zor olmadı o kadar tatlıydın ki. Sabahları kalkıp büyük bir özlemle yanına geliyordum ve sen çoktan uyanmış karnını doyuruyor oluyordun. Gün içinde seni oyalama ve uyutma görevini bana vermişti annen ve ben bunu seve seve yapıyordum. Her kontrollerine gittiğinde ablamdan heyecanla sonuçlarını alıyordum. Seni çok sevdim küçük şey ve ailemizin en tatlı varlığısın. Artık inşallah sende bizi tanımaya başladığında ayırt etmeye başladığında seversin… ..
Naz İREM,
Adının ne koyulacağını ilk Reyhan halanızdan duymuştum...
“Elif, kızının adını Naz İrem Koyacak” diye…
O an benim için tarif edilemez bir duygu selinin hislerimle bütünleştiği gündü… Bir an her ikimizde sanki maziye bir pencere açtık… Rahmetli!.. kızının yavrusunu görmeyi ne kadar çok arzu ederdi...Geçmiş gözümüzün önünden bir film şeridi gibi akıp gitti… Ne güzel şeyleri yaşamıştık, paylaşmıştık onunla… Gözlerimiz nemlenmişti annenizi anarken…
Kızımız artık anne oluyor ve annesinin adını yavrusu ile yaşatıyordu… Sanırım o anki hislerimle bunun, benim için ne anlam ifade ettiğini şu an kağıda dökmem imkansız…
Hastanedeyim ve kendimi yaşlı hissediyorum… Dede oldum galiba… Bir Tedirginlik var da bu dede olmaktan değil…Bu daha çok… kızımın sağlığını ve bir sevgi yumağını görmek istemenin tedirginliği… Elimize aldığımız beyaz güvercin bizden bir parça… Tertemiz, pırıl,pırıl… Gel de sevme…Hamdolsun sağlığı da yerinde... Rabbim sana şükürler olsun…Eminim bu duamı dünürde bir köşede tekrarlıyordur..
İrem’imiz bugün dördüncü ayını bitirmiş kocaman bir kız… Maviş gözleri ile gülücükler saçıyor…Annesi ile babası etrafında pervane gibiler…Sevgiler onu mutlu ediyor. Ağlama ihtiyacı bile duymuyor… Bu güzel ortamda ona da herkese gülümsemek düşüyor… Allah her zaman bahtını açık etsin, yüzünden gülümsemeyi eksik etmesin…
Aramıza, ailemize, sevgimize, umutlarımıza hoş geldin tatlım, Naz İrem…
Hergün D vitamini alabilmesi için bol bol güneşe çıkarmaya çalıştım.Ve yine de Devit3’ü kullanmaya devam ettik.
4.ay kontrolünde kilosu 6300 gr,baş çevresi 41 cm ,boyu ise 60 cm olmuştu.Doktorumuz birdahaki ay geldiğimizde katı gıdalara geçeceğimizi söyledi.Bu beni oldukça heyecanlandırdı.Ve Naz irem'i biraz solgun bulduğunu söyleyerek demir takviyesinde bulunmamızı istedi.Damla verdi.Bu da beni üzdü.Naz'dan önce tadına bakıp beğenmediğim damlayı sabah ve akşam ona vermek işkence haline dönüştü.
Bu ayda Difteri,Boğmaca,Tetanoz,Çoçuk Felci ve Menenjit aşılarının 2.dozu yapıldı.
Tüm gelişimleri son hızla devam ediyordu. Bir takım sesler çıkarmaya başladı. Gülücükler saçtı ve en önemlisi de yattığı yerde dönmeyi ve ayaklarını emmeyi keşfetti.Kendikendine birşeyler mırıldanmaya ve kendi ninnisini kendi söylemeye başladı.Beraber şarkılar söyledik.O bana aaaa,uuuu,oooo şeklinde eşlik etti.
Uyku düzenimizde oldukça güzeldi. Herakşam 20:OO – 21:00 arası uyuyordu.
çok güşel poş veymişim yahuu:::))))
babacığımın kucağında uyumak nekadar güzel
amcam ve ben